Bir gün temel hastaneye gider. doktor:"sigortaalı mısın?" temel:"hayır Trabzonluyum." demiş.
Bakan olan görgüsüz birisi şöförüne sorar. "Şöför söyle bakalım eşekle şöför arasında ne fark vardır? " Şoför bir süre düşündükten sonra mahcup bir sekilde; "Bilemedim bakanım" diyor Bakan cevap olarak: "Eşeğe çüs diyince, şoföre ise dur diyince durur" demiş. Bunun üzerine şöför çok sinirlenmiş ama karşıdaki bakan olduğu için birşey söyleyememiş. Belirli bir süre sonra bu defa şöför bakana: "Bir soru sorabilir miyim bakanım?" der. Bakan da: "Sor bakalım" der. Şoför sorar: "Eşekle bakan arasında ne fark vardır?" Bakan bir süresonra: "Bulamadım şöför söyle bakalım" diyor. Bunun üzerine şöför de: "Vallahi bakanım ben de bulamadim...
Temel geceleğin evine giderken bir hırsız görür hırsız eve girmek için demirlikleri kesmektedir temel:uy uşağum sen napıyosun öyle hırsız:saz çalıyorum der temel:bu sazın sesi hiç çıkmıyor der hırsız ise yarın sabah çıkacak
Diktatör general askerleri ile yolda giderken askerlerden biri hapşırmış.Diktatör arkasını dönüp:'Kim hapşırdı demiş:' Askerler korkudan bir şey söyleyememiş. Diktatör bunun üzerine birinci sırayı kurşuna dizmiş.Sonra yola devam etmişler biraz sonra yine bir hapşırık sesi gelmiş. Diktatör kim hapşırdı deyince yine korkudan kimse kimin hapşırdıgını soyleyememiş.Bunun uzerine diktator ikinci sırayı kursuna dizmiş.Biraz sonra yine birisi hapşırmış.Diktatör arkasını donup sormus kim hapşırdı diye. Bi asker ben hapşırdım demiş .Diktatör general askere dönüp:Çok yaşa demiş.
Mehmet er olarak askerliğini yapmaktadır. Ve komutan her gün Mehmet'i 10 km. uzaktaki şehir merkezine yürüyerek gönderir ve kendisine günlük bir Hürriyet gazetesi aldırır.Mehmet her ince şehir merkezine yürüyerek gider ve ogleden sonra saat 15,00e doğru da kışlaya geri gelerek komutanına aldığı gazeteyi verir.Aradan 10-15 gün geçer ve Mehmet hergün ayni işlemi yapmaktadır.Bir gün Mehmet bu adar uzun yolu hergün gitmeye dayanamaz ve şehre gazete almaya gittiğinde aynı Hürriyet gazetesinden 4 adet alır ve karargaha geri döner ve komutana gazetelerden bir tanesini verir. Diğer 3 gazeteyi de kendisinde saklar. 2. gün Mehmet sanki şehre gitmis gibi yapar ve garnizonda sota yerlerde oyalanır ve öğleden sonra saat 15,00 e dogru dün aldığı Hürriyet gazetelerinden birisini daha komutana verir.3. gün Mehmet şehre gitmez ve ogleden sonra saat 15,00 e dogru komutanın yanına giderek aldığı gazetlerden bir tanesini daha verir. 4. gün de ayni şeyi yapar ki; komutan Mehmete hışımla seslenir ve derki: 'Sen bu gazetelere gelirken göz gezdiriyor musun, bakıyor musun?' Mehmet endişe ile ve korkarak 'hayır komutanım hiç bakmıyorum' der. Komutan tebessüm ederek Mehmet'i yanına çağırır ve der ki 'Gel o zaman sana komik bir şey göstereyim, geri zekalı bir şoför, 3 gündür ayni araba ile ayni ağaca çarpıyor...Bak 3 gündür gazetede adamın da, carptığı arabanın da agacın da resimlerini koyuyorlar' der.