Islamiyet nedir ?
Geniş ve derin manası ile Islamiyet sadece: son peygamber ve Allah’ın sevgili kulu Hz. Muhammed’ (s.av) in bize getirip öğrettiği dinin adı değildir. Islamiyet gerçekte ilk insan ve birinci Allah cc ‘ ın peygamberi Hz. Adem’ a.s dan günümüze ve hatta dünyanın son gününe kadar devam eden ve edecek olan biricik dosdoğru Allah yolunun adıdır.
Islam; Allah’ ın insanlar için seçtiği dindir. Kulun yaratılışına uygun ve onun hayrı için ortaya konulmuş ilahi kanunların bütünüdür. İman ile aynı anlamda kullanılmaktadır. İman Allah’ ın varlığına, birliğine ve Hz. Muhammed’(s.a.v) in onun kulu ve resul-u olduğuna inanmak, bunu kalbiyle tasdik, diliyle ikrar etmek demektir. Bütün peygamberler Islam dini üzerine gönderilmiştir, ancak Islam bizim peygamberimizle en son şeklini almıştır. Buna inanıp, peygamberimizin bildirdiği her şeyi açık ve gizli olarak kabul eden, Allah’ a itaat edip, emirlerine boyun eğen kişiye müslüman denilir.
İslam’ ın beş şartı vardır. Bunlar:
· Kelime-i şehadet getirmek;
· Namaz kılmak;
· Oruç tutmak;
· Hacca gitmek;
· Zekat vermektir.
Bunları gücü yeten her müslümanın yerine getirmesi şarttır. İslam dini bütün insanlığın dinidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’ de: Allah katında din Islam’dır, buyurulur. İslamiyeti kabul etmeyen kimseye gayr-ı müslim yani kafir denilir.
İslamın itikat-ı, amel-i ve ahlak-i hükümleri vardır. Kaynağı Kur’an-ı Kerim ve peygamberimizin sünnetidir. İyice öğrenilip yaşanması halinde dünya ve ahiret mutluluklarına kavuşulur.
İslamiyet öncesi Arabistan
İslamiyet öncesi arap yarımadası putperestlik, sapıklık ve dalalet içerisinde yüzüyordu. İnsanlar birbirlerini parçalamaktan sırtlanları dahi geçmişti. İnsan hakları ve şahsiyetleri sözkonusu değildi.
Kız çocukları cahil arapların utanç kaynağıydı. Kız çocuğunun dünyaya geleceğini duyduklarında yüzleri kızarır, adeta çıldırırlardı. Ve kız çocuklarını onların masum bakışları önünde diri diri kızgın kumlara gömerek öldürürlerdi. Bu Islam dışı bir davranıştır.
Kadınların kendilerine has şahsiyetleri yoktu. Bir eşya gibi pazarlarda satılıyorlardı. Zina rezaleti zirveye ulaşmıştı. Kadın istediği erkeklerle ilişki kurar, çoçuk doğurur, o erkeklerden hangisini arzu ederse, ona çocuğu isnad eder, sahiplenirdi. Ama erkeğin bu isteği reddetme şansı yoktu. Yani bütün insani ve manevi değerler ayaklar altındaydı. Yasaklar diz boyu işleniyor, helal haram nedir tanınmıyor, hayat tamamen bedbaht içinde devam ediyordu.
İslamiyetin doğuşu ve getirdikleri
Bütün bunlara rağmen artık Allah (c.c.)’ ün bu kötü gidişata dur demenin zamanının geldiğini vurgulayarak, dinler içinde Islam’ı, peygamberlerin sonuncusu olan Hz Muhammed (s.a.v.)’e
kitap olarak Kur’an-ı Kerim’i göndererek bu kötü gidişata son vermiştir. İslamiyetin doğuşuyla birlikte Islam öncesi yürürlükte olan ve kaynağı zülme ve kaba kuvvete dayalı bütün olumsuzluklar yok olmuştur. HAK GELDI, BATIL ZÂIL OLDU (isra sur.-ayet: 81)
Her şey Islam’ın gelişi ile değer ve şahsiyet kazanmıştır. Hak ve hukuk adalet üzerine kurulmuştur. İnsanlar bütün insani ve manevi değerlerine kavuşmuştur. İnsanlar Islam önünde bütün haklarda eşittir.
Allah (c.c.) kitabında: helal ve haramları, doğru ve yanlış yolları bildirmiştir. Artık insanların hayatlarını iyi ve kötü olarak geçirmelerini kendi iradelerine bırakmıştır ve sonunda bu hayattan Allah (c.c.)’e karşı sorumlu tutulmaktadır. Çünkü hiçbir şey Islam’da gizli ve kapalı bırakılmamıştır. Her şey açık ve seçik ortadadır. İslam güzeldir, getirdikleri de güzeldir.